Kuran.com

معاني القرآن

search

Hicr Suresi

    Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab´ın ve apaçık bir Kur´an´ın âyetleridir. End of Ayah 1 İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de müslüman olsaydık, diye arzu ederler. End of Ayah 2 Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler! End of Ayah 3 Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın. End of Ayah 4 Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez, ve onu geciktiremez. End of Ayah 5 Dediler ki: «Ey kendisine Kur´an indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun!» End of Ayah 6 «Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin.» End of Ayah 7 Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez. End of Ayah 8 Kur´an´ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. End of Ayah 9 Andolsun, senden önceki milletler arasında da elçiler gönderdik. End of Ayah 10 Onlara bir peygamber gelmeyedursun, hemen onunla alay ederlerdi. End of Ayah 11 İşte böylece biz onu, (inkârcılığı) suçluların kalplerine sokarız. End of Ayah 12 Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur´an´a) inanmıyorlar. End of Ayah 13 (14-15) Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar, yine de «Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır.» derler. End of Ayah 14 (14-15) Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar, yine de «Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır.» derler. End of Ayah 15 Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik. End of Ayah 16 Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk. End of Ayah 17 Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür. End of Ayah 18 Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik. End of Ayah 19 Orada hem sizin için hem de rızıkları size ait olmayanlar için (gerekli) geçim vasıtaları yarattık. End of Ayah 20 Her şeyin hazineleri yalnız bizim yanımızdadır. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz. End of Ayah 21 Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık) siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız. End of Ayah 22 Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! Ve her şeye biz vâris oluruz. End of Ayah 23 Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz. End of Ayah 24 Şüphesiz Rabbin onları (kıyamette) toplayacaktır. Çünkü O, hakîmdir, alîmdir. End of Ayah 25 Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık. End of Ayah 26 Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık. End of Ayah 27 Hani Rabbin meleklere demişti ki: «Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım.» End of Ayah 28 «Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!» End of Ayah 29 Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler. End of Ayah 30 Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı. End of Ayah 31 (Allah:) Ey İblis! Secde edenlerle beraber olmayışının sebebi nedir? dedi. End of Ayah 32 (İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi. End of Ayah 33 Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun! End of Ayah 34 Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır! End of Ayah 35 (İblis:) Rabbim! Öyle ise, (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi. End of Ayah 36 (37-38) Allah: Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu. End of Ayah 37 (37-38) Allah: Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu. End of Ayah 38 (İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! End of Ayah 39 Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna. End of Ayah 40 (Allah) şöyle buyurdu: «İşte bana varan dosdoğru yol budur.» End of Ayah 41 «Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna.» End of Ayah 42 Muhakkak cehennem, onların hepsine vâdolunan yerdir. End of Ayah 43 Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer gurup ayrılmıştır. End of Ayah 44 (Allah´ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar. End of Ayah 45 «Oraya emniyet ve selâmetle girin» (denilir, onlara). End of Ayah 46 Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık; onlar artık köşkler üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar. End of Ayah 47 Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır. End of Ayah 48 (Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver. End of Ayah 49 Benim azabımın elem verici bir azap olduğunu da bildir. End of Ayah 50 Onlara İbrahim´in misafirlerinden (meleklerden) de haber ver. End of Ayah 51 Onun yanına girdikleri zaman, «selam» dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi. End of Ayah 52 Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz. End of Ayah 53 (İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi. End of Ayah 54 Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler. End of Ayah 55 (İbrahim:) dedi ki: Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser? End of Ayah 56 «Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi. End of Ayah 57 Dediler ki: «Biz, suçlu bir topluma (onları helâk etmeye) gönderildik.» End of Ayah 58 «Ancak Lût ailesi hariç. Onların hepsini kurtaracağız.» End of Ayah 59 «(Fakat Lût´un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik.» End of Ayah 60 (61-62) Elçiler Lût âilesine gelince, Lût onlara: «Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz» dedi. End of Ayah 61 (61-62) Elçiler Lût âilesine gelince, Lût onlara: «Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz» dedi. End of Ayah 62 Dediler ki: «Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik. End of Ayah 63 Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz. End of Ayah 64 Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından yürü. Sizden hiç kimse, sakın dönüp de ardına bakmasın, istenen yere gidin.» End of Ayah 65 Ona (Lût´a) şu hükmümüzü vahyettik: «Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır.» End of Ayah 66 Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiler. End of Ayah 67 (68-69) (Lût) onlara «Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın; Allah´tan korkun, beni rezil etmeyin!» dedi. End of Ayah 68 (68-69) (Lût) onlara «Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın; Allah´tan korkun, beni rezil etmeyin!» dedi. End of Ayah 69 «Biz seni, elâlemin işine karışmaktan men etmemiş miydik?» dediler. End of Ayah 70 (Lût:) İşte kızlarım! (Düşündüğünüzü) yapacaksanız (onlarla evlenin), dedi. End of Ayah 71 (Resûlüm!) Hayatın hakkı için onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı. End of Ayah 72 Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı. End of Ayah 73 Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. End of Ayah 74 İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır. End of Ayah 75 Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler. End of Ayah 76 Hakikaten bunda iman edenler için bir ibret vardır. End of Ayah 77 Eyke halkı da gerçekten zalim idiler. End of Ayah 78 Biz onlardan da intikam aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir. End of Ayah 79 Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı. End of Ayah 80 Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi. End of Ayah 81 Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı. End of Ayah 82 Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı. End of Ayah 83 Kazanmakta oldukları şeyler onlardan hiçbir zararı savmadı. End of Ayah 84 Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et. End of Ayah 85 Şüphesiz Rabbin hakkıyla yaratan pek iyi bilendir. End of Ayah 86 Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur´an´ı verdik. End of Ayah 87 Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz dünya malına göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak gönüllü ol. End of Ayah 88 De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım. End of Ayah 89 Nitekim biz, komplo kuranlara (azabı) indirmişizdir. End of Ayah 90 Onlar, Kur´an´ı tutarsız parçalar olarak nitelendirenlere gelince, End of Ayah 91 (92-93) Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı sorguya çekeceğiz. End of Ayah 92 (92-93) Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı sorguya çekeceğiz. End of Ayah 93 Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir! End of Ayah 94 (Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz. End of Ayah 95 Onlar Allah ile beraber başka bir tanrı edinenlerdir. (Kimin doğru olduğunu) yakında bilecekler! End of Ayah 96 Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz. End of Ayah 97 Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol! End of Ayah 98 Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et! End of Ayah 99

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up